Türkçülük Öztürkçeciliği Kabul Etmez
Türkçülerin dildeki ilkeleri fesahatçilere ait düşüncelerin zıttı olmakla beraber, "tasfiyeci" (arı Türkçeci) adını alan dil devrimcilerinin görüşlerini de uygun değildir. Arı Türkçecilere göre, bir kelimenin Türk olabilmesi için, onun aslen bir "Türk kökü"nden gelmesi lâzımdır. Buna dayanılarak "kitap, kalem, abdest, namaz, mektep, câmi, minare, imam, ders" gibi Arapça ve Farsça kökenlerden gelmiş olan kelimeler, halkın diline girmiş olduklarına bakılmaksızın , Türkçeden atılmalı ve
bunların yerine ya unutulmuş olan eski Türk kelimeleri diriltmeli yahut Türkçede yeni ekler ve birleştirme usulleri icat ederek, bunlar vasıtasıyla Türkçe kelimeler yaratılmalıdır. Türkçülere göre, bu düşünüş tarzı YANLIŞTIR. Türkçülere göre, Türk halkının bildiği ve tanıdığı her kelime millîdir. Bir kelimenin, millî olması için, Türkçe kökten gelmesi yeterli değildir. Çünkü Türk kökünden gelmiş olan "gözgü, sayru, baskıç, ağu" gibi birçok kelimeler, fosil olmuşlar, onlarınyerine canlı olarak "ayna"ayna, hasta, merdiven, zehir" kelimeleri girmiştir. Nasıl hayvan bilimi ve bitki biliminde fosillerin yeniden dirilmesine imkân yoksa , dil fosillerinin de tekrar hayata dönmelerine imkan yoktur.
ZİYA GÖKALP
Türkçülerin dildeki ilkeleri fesahatçilere ait düşüncelerin zıttı olmakla beraber, "tasfiyeci" (arı Türkçeci) adını alan dil devrimcilerinin görüşlerini de uygun değildir. Arı Türkçecilere göre, bir kelimenin Türk olabilmesi için, onun aslen bir "Türk kökü"nden gelmesi lâzımdır. Buna dayanılarak "kitap, kalem, abdest, namaz, mektep, câmi, minare, imam, ders" gibi Arapça ve Farsça kökenlerden gelmiş olan kelimeler, halkın diline girmiş olduklarına bakılmaksızın , Türkçeden atılmalı ve
bunların yerine ya unutulmuş olan eski Türk kelimeleri diriltmeli yahut Türkçede yeni ekler ve birleştirme usulleri icat ederek, bunlar vasıtasıyla Türkçe kelimeler yaratılmalıdır. Türkçülere göre, bu düşünüş tarzı YANLIŞTIR. Türkçülere göre, Türk halkının bildiği ve tanıdığı her kelime millîdir. Bir kelimenin, millî olması için, Türkçe kökten gelmesi yeterli değildir. Çünkü Türk kökünden gelmiş olan "gözgü, sayru, baskıç, ağu" gibi birçok kelimeler, fosil olmuşlar, onlarınyerine canlı olarak "ayna"ayna, hasta, merdiven, zehir" kelimeleri girmiştir. Nasıl hayvan bilimi ve bitki biliminde fosillerin yeniden dirilmesine imkân yoksa , dil fosillerinin de tekrar hayata dönmelerine imkan yoktur.
ZİYA GÖKALP
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yazı ile ilgili görüşlerinizi benimle paylaşın.