Bildiğiniz gibi yakın bir zamanda çok sayın bakanımız İran'a gitti ve orada bir takım konuşmalar yaptı. Kültürlerin birleşmesinden felan bahsettiği konuşmasında bir ara Türkçe ve Farsça ilişkilerine de değindi. Biz burada Türkçenin yabancı dillerin boyunduruğu altına girmemesi ve kendi tarihi oluşum ve gelişim sürecine başka bir dilin etki etmemesi için uğraşırken sayın bakan yeniden dillerin buluşmasını istiyor. Burada gözü kapalı bir iktidar eleştirisi felan yaptığımı sakın düşünmeyin. Benim bu yazıyı yazmaktaki derdim Türkçe ve onun içine gireceği durumdur.
Evet elbette kültürlerin kaynaşması ve yakınlaşması güzeldir ancak bu kaynaşma dil üzerinden olmaz. Bu çok sakıncalı olabilir çünkü ileride diliniz o kaynaştığı dile muhtaç hale gelebilir yani atamızın deyimiyle "başka bir dilin boyunduruğu altına girebilir". Neden diyecek olursanız; bir dilin eğer dış yapısında aşırı değişiklik olursa artık bu durum dilin doğrudan doğruya kendi iç yapısından gelen değişme gelişmelerin önünü tıkar. Sizler de hak vereceksiniz ki bunu kanında Türklük olan veya farklı medeniyetlerin zenginlik olduğunu bilen hiç kimse istemez.
Evet elbette kültürlerin kaynaşması ve yakınlaşması güzeldir ancak bu kaynaşma dil üzerinden olmaz. Bu çok sakıncalı olabilir çünkü ileride diliniz o kaynaştığı dile muhtaç hale gelebilir yani atamızın deyimiyle "başka bir dilin boyunduruğu altına girebilir". Neden diyecek olursanız; bir dilin eğer dış yapısında aşırı değişiklik olursa artık bu durum dilin doğrudan doğruya kendi iç yapısından gelen değişme gelişmelerin önünü tıkar. Sizler de hak vereceksiniz ki bunu kanında Türklük olan veya farklı medeniyetlerin zenginlik olduğunu bilen hiç kimse istemez.
Allahaşkına o da ne yaptığını Devlet adamlığının nasıl bir şey olduğunu biliyormu?
YanıtlaSilDaha doğrusu sizin yazdığınız gibi Dilimizin "başka bir boyunduruğun altına girebilir"in asıl manasını biliyormu?
Onlar için zaten bu fark etmez Türkiye'yi 9 maddelik gizli anlaşmayla vermişler, fabrikalarını kapatmışlar, satmadık yer bırakmamışlar eğer dil para getirirse onuda satarlar.
dilin ve bayrağın ve paranın bir ülkenin egemenliğini temsil ettiğini bile bilmiyorlar diyeceğim ama biliyorlar:Bu nedenlede Dilin değişmesine ses çıkartmayıp Liranının simgelerinin değişmesini kendi elleriyle yapıyorlar.Sıra bayrakta, dört sene önce bu yöndeki yaptıkları ilk hamle başarısız olmuştu.
Ancak zamanın ve zeminin uygun olacağı sürece kadar sabredecekler.O süreç ise yeni anayasa ile birlikte başlayacak.
Dili kurtaralım ama yurdumuzuda kurtaralım yurt olmazsa dilin önemi de yok.