Ana içeriğe atla

TÜRKÇE KARŞILIKLAR-Q-R


-Q R-

Qmatik : Son yıllarda bankaların yaygın biçimde kullandığı, müşterilere sıra numarası veren makineler için kullanılan İngilizce bu söz yerine Kurumumuz, sıra makinesi karşılığını önermektedir. Örnek: Şirketin Genel Müdürü, sıra makinesi için 50 bin dolarlık yatırım yapıldığını ve şirkette çalışanların yeni sisteme göre eğitildiğini belirtiyor.
radikal : Fransızca radical. Dilimizde "kökten, temelden" anlamlarının yanı sıra "bilimde, dinde, siyasette esasa dönük yenilikler yapma eğiliminden yana olan" anlamında da kullanılan bu sözün bir başka anlamı da felsefede "yaşama biçimlerini, yaşama ilişkilerini eleştirip kökten değiştirme eğiliminde olan kimse"dir. Bu söze karşılık olarak Kurulumuzun önerisi kullanıma göre köklü, kökten ve köktenci'dir. Örnekler:Birtakım köklü tedbirler alındı. Türk halkı, Türk basınındaki köklü değişime yabancı kalmamalı. Köktenci bir çizgide olmasına rağmen dinî içerikli örgütsel ilişkilerden kaçınıyor.Bu arada belirtmemiz gereken bir husus vardır. Daha önce teklif edilen fundamentalizm karşılığıköktencilik ve fundamentalist karşılığı köktenci toplumumuzda yaygın olarak kullanılışı dikkate alınarak köktendincilik ve köktendinci şeklinde değiştirilmiştir.
radikalizm : Bu sözün bir akım adı olarak dilimizde köktencilik şeklinde karşılanmasıKurulumuzca benimsenmiştir.
radyoterapi : Tıp alanında kullanılmakta olan bu terim Fransızcadan dilimize girmiştir. Türkçe Sözlük’te “X ışınlarının biyolojik etkisine dayanan tedavi yöntemi” olarak tanımlanan radyoterapi kelimesine önerilen karşılık ışın tedavisi’dir. Örnek: Uzmanlar şimdi içerik ve etki açısından kafeine benzeyen, ancak sinir sistemi üzerinde etkili olmayacak, yapay bir madde üzerinde çalışıyorlar. Söz konusu maddenin bulunması hâlinde hem ışın tedavisi, hem de kimyasal tedavi süreci daha etkili hâle getirilebilecek
radyoterapist : ışın tedavi uzmanı.
rafting : İngilizce rafting (sal yapmak; sal ile taşımak; sal kullanmak). Dilimizde "sal yarışı" anlamında kullanılmaya başlanan rafting için teklif ettiğimiz karşılıklar: salcılık, sal yarışı. Örnekler: Sal yarışında (salcılıkta) zafer Almanların. Beşinci Avrupa Salcılık (Sal Yarışı) Şampiyonluğu.
rambursman : Fransızca remboursement (ödeme). Türkçede daha çok bankacılık alanında kullanılan bu söz için Kurulumuz, ödeme ve geri ödeme karşılıklarını uygun bulmuştur.
rant : Fransızca rente (gelir, düzenli gelir). Son zamanlarda bir ekonomi terimi olarak yayılmaya başlamıştır. "Bir mal veya paranın emek verilmeden, belli bir süre içinde sağladığı gelir" anlamında kullanılmaktadır. Bu kavram için teklif ettiğimiz karşılık: getirim. Örnek: Getirimi de göz önünde tutulursa, gayrimenkul her zaman kazançlı sayılır.
rantabl : Fransızca rentable (gelirli; verimli). Teklif ettiğimiz karşılıklar: verimli, getirimli.Örnekler: En verimli iş yerleri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Son günlerde hisse senetleri daha getirimli görünüyor.
rantiye : Fransızca rentier (gelirleri olan kimse). Ekonomi terimi olarak "bankadaki parasının veya hisse senetlerinin geliriyle yaşayan kimse" anlamında kullanılmaktadır. Rant için bazen kullanılan "getiri" sözü, rantiye sözüne karşılık bulmakta bizi zorladığı için "rant"a getirim, "rantiye"ye getirimci karşılığını teklif ediyoruz. Örnek: Bazıları, yüksek faizin bir getirimci sınıfı yaratacağını ileri sürüyor.
raportör : Fransızca rapporteur. "Bir birleşimin verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp bir kurul karşısında savunan görevli üye" anlamında dilimizde kullanılan bu söz için Kurulumuz rapor yazıcı kelimesini kabul etmiştir. Örnek: Rapor yazıcılarının hazırladığı savunma, mahkemeyi bağlayıcı bir nitelik taşımıyor.
rasyo : İngilizce ratio'dan dilimize giren bu kelime "nispet, oran" anlamındadır. Kurulumuz bu söz için orankarşılığını önermektedir. Örnek: Orta ve uzun vadede 57.000-60.000 hedefimizi hâlen koruduğumuz hissede, kâr-zarar oranının yüksek olması bir avantajdır.
rating : İngilizce rating (sınıflandırma, takdir). Son zamanlarda "ülkenin veya kuruluşların ekonomik durumunu, ödeme gücünü değerlendirme" anlamında bir iktisat terimi olarak kullanılmaktadır. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılıklar: değerlendirme, takdir. Örnekler: Değerlendirme (takdir) kuruluşu, değerlendirme (takdir) notu.
reality-show : İngilizce realty (gerçek, gerçeklik) + show (eğlendirici nitelikte gösteri). "Anında tespit edilen gerçek sahneler" olarak dilimizde kullanılan bu söz için Kurulumuz gerçekleme (gösterisi)karşılığını önermiştir. Örnekler: Gerçekleme gösterilerinin Türkiye'deki örnekleri hızla artıyor. "Yakın Takip, Olay Var, Sıcağı Sıcağına, Kayıp Aranıyor, Yangın Var" bu türün örnekleridir. Hülya Uğur'un sunduğu Apolitik adlı gerçekleme gösterisinde bu akşam yine birbirinden ilginç konularla politika üzerine sohbet var.
realizasyon : Fransızcadan dilimize geçen bu kelime; "gerçekleştirme, gerçekleşme" anlamı yanında, bir bankacılık terimi olarak "paraya çevirme, varlığı nakde dönüştürme süreci" anlamını da taşımaktadır. Kurulumuz bu sözün günlük hayattaki kullanımı için gerçekleştirme; bankacılık alanındaki kullanımı için isekâr amaçlı satış karşılıklarını önermektedir. Örnek: Bu senette önümüzdeki günlerde kâr amaçlı satışlar başlayabilir.
reasürans : Fransızca reassurance. "Bir sigorta ortaklığının sigorta ettiği paranın bir bölümünü olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi" anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, ikili sigorta kelimesinin uygun bir karşılık olduğunda birleşmiştir. Ayrıca bu söz ticarî hayatta reasürans şirketi, reasüre etmek biçimlerinde de geçmektedir. Kurulumuz, reasürans şirketi için ikili sigorta şirketi, reasüre etmek için de ikili sigorta yapmak karşılıklarını önermektedir. Örnekler:Yabancı ikili sigorta şirketlerinin satışa çıkardığı makinelerin ihalesinden yurt içinde hiçbir firma haberdar edilmedi. Sigortalar, riskli gördükleri varlıklarını yurt dışındaki güçlü kuruluşlara ikili sigorta yaparak güçlerini sağlamlaştırdılar.
reel : Fransızca réel, "gerçek" anlamında bir kelimedir. Bu sözün bankacılık alanındaki kullanımı da; reel kâr, reel mal ve hizmet olarak gerçek anlamını taşımaktadır. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak dilimizde zaten kullanılmakta olan gerçek sözünü önermektedir. Örnek: Şirket, gerçek olarak enflâsyonun altında bir kârlılığa ulaşabildi.
reenkarnasyon : Fransızca réincarnation. Fran-sızcadan dilimize geçen bu söz, "ruhun bir bedenden başka bir bedene geçerek varlığını sürdürmesi inancı" anlamına gelir. Dilimizde bu kavram eskidentenasüh sözüyle karşılanırdı.
Kurulumuz, bu kelime için önerilmiş ve oldukça da tutunmuş olan ruh göçü sözünün uygun bir karşılık olduğunda birleşmiştir. Örnek: Onun gizeme, ruh göçüne karşı büyük bir ilgi duyduğunu biliyorduk.
reeskont : Fransızca réescompte. Genel olarak “mükerrer ıskonto, ıskonto edilmiş bir senedin ikinci kez ıskonto edilmesi" anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, ikinci kırdırma karşılığını önermektedir. Örnek:Zora düştüğünü belirten banka, Merkez Bankasına gidip ikinci kırdırma kredisi alabilir.
referandum : Fransızca reférandum. "Halkın siyasî ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu veya olumsuz görüşlerini almak için başvurulan oylama" anlamında kullanılan bu söz için Kurulumuz, halk oylamasısözünün uygun bir karşılık olduğunu kararlaştırmıştır. Referandum yapmak biçimindeki kullanım için de halk oylaması yapmak, halk oylamasına gitmek karşılıklarının kullanılması uygun olur. Örnek: İtalya'da önceki gün yapılan halk oylamasının sonuçları eski başbakana derin bir nefes aldırdı.
referans : Fransızcadan (référence) dilimize geçen bu söz "gönderme, iletme, yollama; kaynak; güven tanıklığı; yeterlik belgesi" anlamını taşımaktadır. Kurulumuz referans mektubu için tavsiye mektubu; ilim alanındaki kullanımı için kaynak, kaynak gösterme; borsadaki referans çizgisi kullanımı için de gösterge çizgisi karşılıklarını önermektedir. Örnek: Genellikle 100 gösterge çizgisi yukarı kestiğinde eğilimin yukarı doğru döndüğü teyit edilmiş olur.
reflektif : Fransızcadan dilimize giren bu söz, "aksettiren, aksedici; aksettirilmiş" anlamlarını taşımaktadır. Kurulumuz, bu kelime için yansıtıcı karşılığını önermektedir. Örnekler: Avrupa Birliği’ne girme aşamasında olduğumuz bir dönemde yapılan bu değişiklik, sürücülerin de emniyetini artırıyor. Bu plâkaların bir özelliği, üzerine ışık gelince yansıtıcı yapısıyla hemen fark edilmesi.
refüj : Fransızca refuge (taşıtların çok geçtiği yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım). Bunuiçin Türkçe Sözlük’te de belirtildiği gibi orta kaldırım sözü önerilmiştir. Örnekler: Sürüklenen kamyon orta kaldırıma takıldı. Başkentin orta kaldırımlarında bulunan çimler terk edilmiş bir görünüm veriyor.
regülâsyon : Fransızca regulation. "Hukuksal düzenleme, talimat. Şirket, dernek ve benzeri kurumların kuruluş ve işleyişlerini düzenleyen kuralların tümü. Menkul kıymet satın almak için bankalar tarafından verilecek kredileri düzenleyen yönetmelik." Benzeri çeşitli anlamlarda dilimizde geçen bu kelime için Kurulumuz, zaten dilimizde var olan tüzük, yönetmelik kelimelerinin kullanılmasını önermektedir. Örnekler: 1969 yılında sektörde hizmet veren kuruluşların standartlarını belirlemek amacıyla devlet tarafından ilk yönetmelik yayımlanmıştır. Şirket, 1980 yılında ayakta kalabilmek için yönetmelikle belirlenen asgarî teçhizat ve personel sınırlamasına uymak zorunda kalmıştır.
regülâtör : Fransızcadan (régulateur) dilimize geçen bu söz, daha çok fizik alanında "bir makinenin görevini istenilen ölçüde tutup ayarlayabilen araç" anlamında kullanılmaktadır. Bunun dışında mecaz anlamlarda da kullanıldığına tanık oluyoruz. Kurulumuz, regülâtör için düzenleyici kelimesini önermiştir. Örnekler: Şirketimize su basıncını ayarlayan düzenleyiciler alınacaktır. Dövizdeki belirsizlik ortamında banka, düzenleyici görevini üstlendi.
rehabilitasyon : Fransızca réhabilitation (bir kimsenin iş yapmaya engel olan sakatlığını veya yetersizliğini gidermek amacıyla uygulanan tedavi). Bu söz ekonomide de geçer. Tıp ve ekonomi dallarındaki kullanımları için Kurulumuz, iyileştirme sözünü önermektedir.
reklâm spotu : reklâm ışıntısı. bk. spot.
rekolte : İtalyanca ricolte (tarımda bir yılda derlenen ürünlerin bütünü). Bu söz için Kurulumuzun önerisi(toplam) ürün ve (yıllık) ürün'dür. Örnekler: Pamukta Ege yıllık ürünü % 41'i oluşturuyor. Bu yıl bölgede 550 bin ton fındık toplam ürünü bekleniyor.
rekonstrüksiyon : Fransızca reconstruction "yeniden yapma, inşa etme, yeniden kurma, imar etme" anlamlarında kullanılmaktadır. Bu söz için önerimiz yeniden kurma'dır.
rekreasyon : Fransızca récréation. "Dinlenme, eğlenme, hoş vakit geçirme" temel anlamlarında dilimizde geçen bu söz için Kurulumuz, eğlenmek ve dinlenmek fiillerinden yararlanarak eğlendinlen alanı kelimesinin uygun bir karşılık olduğunu kararlaştırmıştır. Örnek: Gürsoy, iki yüz bin metre karelik eğlendinlen alanı içinde çay bahçeleri ve lokantaların yer alacağını söyledi.
remix : İngilizce. "Karıştırmak" anlamındaki İngilizce mix fiiliyle re- ön ekinden oluşan bu söz, dilimizde daha çok sinema ve müzik alanında kullanılmaktadır. Sinemada, görüntü ve ses söz konusu edildiğinde, ilk çekimin son görüntülerinin (sesin) yavaş yavaş güçsüzleştirilmesi, ikinci çekimin ilk görüntülerinin (sesin) gittikçe güçlendirilmesi ve bu arada belli bir noktada iki çekimin de görüntülerinin (seslerinin) üst üste gelmesi, ardından ikinci çekimin görüntülerinin (seslerinin) belirginleşmesi tekniği; müzikte ise bir parçanın yeniden ele alınması ve melodiye sadık kalınarak değişik ritmlerde çalınması anlamlarındadır. Kurulumuz, bu sözün her iki alanda kullanımı için de bindirim kelimesini önermektedir. Örnek:Yaklaşık bir yıldır Best FM'de üretim müdürlüğü yapan Gündüz, birçok Türk pop şarkısına bindirim yapmış.
repo : Repurchase Agreement. “Geri alım vaadi ile satım” anlamındaki bu söz, bir kısaltma olarak repoşeklinde dilimize yerleşmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, kelimenin aynı biçimde kullanılmasının çok yaygın olması sebebiyle uygun olacağı düşünülmektedir.
resepsiyon : Fransızca reception (alma; karşılama; kabul töreni; kabul; kabul yeri). İki anlamıyla dilimizde yaygınlaşmaya başlamıştır. 1) Resmî ziyafet. Eskiden "resmi kabul" (i uzun değil, ilk hece vurgulu) denilen bu kavram için teklif ettiğimiz karşılık: kabul töreni. Örnek: Dolmabahçe Sarayı'nda verilecek kabul törenine 500 kişi çağrıldı. 2) Otel vb. yerlerde müşteri kabul edilen bölüm. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: kabul yeri. Örnek: Otele yerleşmek için önce kabul yerine başvurmak gerekiyor.
resesyon : Fransızca recéssion (gerileme; piyasadaki durgunluk). Dilimizde daha çok piyasadaki durgunluğu anlatmak için kullanılan bu kelime için teklif ettiğimiz karşılık: durgunluk. Örnek:Ekonomide süregelen durgunluk, aynı zamanda işsizliğe de yol açıyor.
restitüsyon : İngilizce restitution"var olmayan veya bir bölümü var olan yapıların belgelerine dayanarak özgün biçime kavuşturulması" anlamında kullanılmaktadır. Bu söz için önerimiz yeniden tasarımlama'dır.
restorasyon : Fransızca restauration "onarma, yeniden canlandırma, onarıp ilk durumuna getirme" anlamındadır. Bu söz için önerdiğimiz karşılıklar yenileme ve onarım'dır. Örnek: Onarıma muhtaç olmasına rağmen yeterli ödenek gönderilmediği için kütüphane içten içe çürüyor. Aynı kökten dilimizderestore sözü de vardır. "Etmek" yardımcı fiiliyle kullanılan bu söz için önerimiz yenilemek veonarmak'tır. Örnek: 1991'de Garanti Koza İnşaat'ın yenilediği eski lengerhane 1993'te müze olarak hazırlandı.
retrospektif : Fransızca retrospective. “Geçmişi hatırlayan, geçmişi ele alan; geriye dönük” anlamlarına gelen bu kelime Türkçede daha çok tıp ve sanat alanında kullanılmaktadır. Tıptaki kullanımı için Dr. Özer Tümer’in teklif ettiği geriye dönük karşılığı Kurulumuzca da benimsenmiştir. Kelimenin sanat alanında resim sergisi için kullanılan anlamına karşılık olarak ise Kurulumuz, aslında bir deyim olan ve kullanıldıkça terim olarak yaygınlaşması ümit edilen dünden bugüne sözünü teklif etmektedir. Örnek:Sanatçı, 1941 yılında New York’ta ilk büyük dünden bugüne resim sergisini açmış.
revalüasyon : Fransızca réévaluation (bir paranın değerini, altına veya dövize göre yeniden ayarlama). Bu söz için değer artırma karşılık olarak önerilmiştir. Örnek: Eğer gazeteciler biraz sıkıştırmış olsalardı, Törüner, lirada değer artırmanın bir gün sonrasında, piyasalarda yaşanacak durumu da açıklayabilirdi.
reverse repo : İngilizcede "ters çevirme, tersine hareket ettirme, tersine dönme" anlamlarını taşıyan reverse kelimesi, birleşik söz olarak reverse repo kelimesini oluşturmuş, ters repo biçiminde dilimizde kullanılmaktadır. Örnek: Merkez Bankasının salı, çarşamba ve perşembe günlerine denk getirdiği toplam 6 trilyonluk ters repo ödemesi piyasayı rahatlattı.
revize edilmek : düzeltilmek, yenilenmek.
revize etmek : düzeltmek, yenilemek.
revizyon : Fransızca révision (düzeltme, değiştirme). Bu kelime için dilimizde güzel karşılıklar vardır:düzeltme, yenileme, yenilenme. Örnekler: Son düzeltmede (yenilemede) hesaplanan büyüme hızı % 2 idi. Kabinedeki yenilenme beklentileri boşa çıktı.
revizyonist : değişimci. Örnek: Değişimciler, doktrinin esaslarını bozdular.
rezidans : Fransızcadan (résidence) dilimize giren bu kelime "konut, ikametgâh, mesken" anlamlarındadır. Kurulumuz bu kelime için konut karşılığını önermektedir. Konut kelimesinin mesken anlamı dışında; "elçi, ataşe ve yüksek dereceli devlet memurlarının oturmaları için ayrılmış yer" anlamı da vardır. Örnek:Paris’te gördüğümüz en büyük kalabalık Büyük Elçi Tansuğ Bleda’nın büyük elçilik konutunda verdikleri davet oldu.
rezonans : Fransızca résonance. Türkçede tıp ve fizik alanlarında kullanılan bu kelime Türkçe Sözlük’te, “düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı” şeklinde tanımlanmıştır. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak tınlaşım sözünün kullanılmasına karar vermiştir. Örnek: Bu virüs ancak beynin manyetik tınlaşım yöntemiyle görüntülenmesi sonucunda teşhis edilebiliyor.
ribaunda çıkmak : dönen topa çıkmak.
ribaunt : İngilizce rebound. "Basketbolda, oyuncuların çember altında, potadan veya çemberden dönen topu sıçrayıp kapması; çarpıp dönen topa sahip olması" anlamında kullanılan bu söze Kurulumuz, dönen top karşılığını önermektedir. Bu sözle ilgili olarak dilimizde ribaunda çıkmak, ribaunt almak, ribaunt mücadelesi gibi kelime grupları da türetilmiştir. Bu şekiller için Kurulumuz, aşağıdaki karşılıkları göstermektedir:
ribaunt almak : dönen topu kapmak.
ribaunt mücadelesi : dönen top mücadelesi.
ritüel : Fransızca rituel. Bu söz "ayine, törene ait, merasimle ilgili" anlamlarıyla dilimizde bazı köşe yazarlarınca kullanılmaktadır. Bu kelimenin ayinle ilgili sözüyle karşılanmasında Kurulumuz görüş birliğine varmıştır. Örnek: Sanatçı, Ferhat ile Şirin'i yöresel renklerin hâkim olduğu ayinle ilgili bir yaklaşımla işliyor.
roaming : İngilizce roaming “dolaşmak, gezmek”. Ülkemizde cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla sıkça duymaya başladığımız bu kelimeye karşılık olarak Kurulumuz dolaşım (anlaşması) sözünün kullanılmasının uygun olduğu görüşündedir. Örnek: Dolaşım anlaşmaları sayesinde dünyanın neresinde olursanız olun cep telefonunuzu rahatlıkla kullanabilirsiniz.
rodaj : Fransızca rodage. Bu söz, "yavaş yavaş çalıştırarak alıştırma, oturtma, uygunlaştırma" anlamındadır. Kurulumuz bu Fransızca söz için alıştırma, alıştırma dönemi karşılıklarını önermektedir. Örnek: Orta yaşlı madam, tam bir futbol hastası ve fanatik Sion taraftarı. "Ligler başlayalı altı hafta oldu, takımın alıştırma dönemi bitmedi” diyor.
roller blade : İngilizce roller (ufak tekerlek) + blade (bıçak; ince, yassı). “Özel olarak yapılmış altı tekerlekli ince ve yassı bir tahta ve bu tahta üzerinde kayılarak yapılan bir spor dalı” anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, tekerli kaygaç kelimesini türetmişti. Ancak daha önceki toplantılarımızda kaykaç karşılığını verdiğimiz inline skate’in roller blade ile eş anlamda kullanıldığını görerek roller blade için de kaykaç karşılığını teklif etmekteyiz.Örnek: Kaykaç kullanırken dikkat edilecek en önemli nokta ağırlığı arka tekerlekler üzerinde yoğunlaştırmak.
royalty : İngilizceden dilimize geçen bu kelime “bir mucide, bir yazara veya bir yayımcıya buluşunun veya kitabının karşılığında ödenmesi gereken para, patent hakkı” anlamındadır. Kurulumuz, bu kelimeye karşılık olarak zaten dilimizde var olan telif hakkı sözünün kullanılmasını kararlaştırmıştır.
rölanti : Fransızca ralenti "ağırlaştırılmış, ağırlaştırma" anlamlarındadır. Fiili ralentir'dir. Bu söz için önerimiz yavaşlatılmış'tır. Örnek: Türkiye'de ekonomik kriz patlamadan önce bazı projeler ister istemez yavaşlatılmıştır.
rölantide : askıda, yavaşlatılmış.
rölanti oynamak : (oyunu) ağırdan almak.
rölantiye almak : yavaşlatmak, (motorlu araçlarda) boşa almak, boşta durmak.
röprezant : Fr. représentant (temsilci, tanıtmacı). Uzun zamandan beri dilimizde varlığını sürdüren bu kelime tıp alanında “ilâçların tanıtımını yapan kimse” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca güzellik malzemelerini tanıtmak ve satmak için evleri dolaşan kişilere de röprezant denmektedir. Kurulumuz kelimenin her iki anlamı için de tanıtımcı sözünü benimsemiştir.
rövanş : Fransızca revanche (öç; öç alma; ikinci karşılaşma). Sporda, "bir takımın veya bir sporcunun yenildikten sonra aynı rakiple ikinci defa karşılaşması" anlamında kullanılmaktadır. Teklif ettiğimiz karşılık:ikinci karşılaşma. Örnek: Oyuncular, ikinci karşılaşmada rakiplerine göz açtırmayacaklarını söylediler.
rövanşı almak : ikinci karşılaşmayı kazanmak.
röveşata : "Futbolda, gövdeyi sırt üstü veya yan devirerek, topa baş hizasında ayakla makas yaparak vurma" anlamında olan bu söz için Kurulumuz, makaslama ve makaslama vuruş kelimelerini önermektedir. Örnek: Sağ kanattan Uğur'un yaptığı ortaya, kaleye arkası dönük durumda olan Arif, mükemmel bir makaslama yaparak üçüncü golü attı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkçe İsimlerin İngilizceleri

Bazı isimler dünyanın hemen her yerinde ve hemen her toplumunda kullanılmaktadır. Bu isimlerin her yerde kullanılmasının temel nedenleri; ilahi dinlerde geçmeleri, sömürgecilik anlayışına bağlı kültürel aktarımlar sonucu kullandırılmış olmaları, diğer kültürlere özenme, tarihe damgasını vurmuş liderlerin isimleri olmaları... gibidir. Peki bizim dilimiz ile İngilizcede ortak olarak kullanılan isimler nelerdir_  İşte bu isimlerden bazıları: Türkçe-İngilizce Süleyman ----> soloman Yunus ----> Jonah Nuh ----> Noah Zekeriya ----> Zacharia Meryem ----> Mary Adem---->Zdam Kamuran ---->C ameron Can ----> John İsa ----> Jesus Musa ----> Moses Kerem ----> Kareem Kenan ----> Keenan Yusuf ----> Joseph Yasemin ----> Jasmine Bünyamin ----> Benjamin Biryan ----> Brian İshak ----> İsaac Yakup---->Jakop Selin  ----> Selene Defne ----> Dephny Harun ----> Aaron. >>Türk ünlüler İngiliz olsalardı isimleri ne olurdu? Görmek için tıkla

Selfie'nin Türkçe Anlamı Nedir? Selfie'nin Türkçe Karşılığı Nedir?

Selfi'ye Türkçe Karşılık Bir selfie furyasıdır gidiyor memlekette ve dünyada. Herkes selfie çekiyor da nedir bu selfie?  Selfie ne demektir? Türkçe Karşılığı nedir? Öncelikle anlamına bakalım: Selfie , fotoğraf makinasını ter çevirerek insanın kendi resmini çekmesi demektir. Bu kadar basit ama sıkıntı Türkçe karşılığında. TDK geçenlerde yaptığı açıklamada selfie kelimesi için Türkçe karşılık arandığını ancak henüz bir  karşılık bulamadıklarını açıkladı. Ben de sizlere hadi bir beyin fırtınası yapalım diyorum.  Aklııuza gelen ilk Türkçe karşılığı yazın.  Ben de en beğenileni ası(afiş) olarak hazırlayıp yayınlayayım. Facebook impressum hakkında bilgi almak için tıklayın

Düşük Bel Pantolon Nereden Çıkmıştır

Düşük Bel Pantolonun Hikayesi Türk giyim kültürüne Amerika' dan girmiş olan " düşük bel pantolon " un nereden çıktığını biliyor musunuz? Düşük bel pantolon icat ediliş açısından en garip hikayelerden birine sahiptir . Düşük bel pantolon ilk olarak Amerika'daki hapishanelerde kullanılmaya başlanmıştır. Nedeni ise çok ilginç. Hapishanelerdeki mahkumlar cinsel olarak kısıtlandıkları için hem cinslerine ilgi duymaya başlamışlar. Ancak o dönemlerde böyle şeylerin dile getirilmesi adamı ipe götüreceği için mahkumlar da bu isteklerini gardiyanlara belli etmeden gösterebilmek adına bir yöntem geliştirmişler. Bu yöntem yazının başlığından da tahmin edebileceğiniz üzere pantolonu biraz aşağı indirerek popoyu göstermek. Hay gözünü sevdiğimin Türk kültürü, her geçen gün senden kopup nerelere gidiyoruz!.. Hayır pantolonu ilk kullanan milletlerden biri olmasak içim yanmayacak. "Selfie" Sözüne Önerilen En İlginç Türkçe Karşılıklar>> Düşük