Eğitim-Sen’in anadil konusunda Doğu ve Güneydoğu illerimizde yaptığı anket çalışmasından çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı: Güneydoğu’da yaşayan, büyük çoğunluğu Kürt olan yurttaşlarımızın yüzde 58.1’i, anadilinin Türkçe olduğunu söylüyor
Eğitim-Sen 2010 yılında “Eğitimde Anadilin Kullanımı ve Çift Dilli Eğitim” konulu, kapsamlı bir anket çalışması yaptı. Sonuçlar bir rapor haline getirildi ve kitap olarak yayınlandı. Anket, Türkiye çapında yapılmıştır ve doğal olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da alan araştırmasına özel bir önem verilmiştir.
Eğitim-Sen’in ‘Rapor’una temel olan kamuoyu araştırması çarpıcı veriler sunmaktadır. Üstelik Eğitim-Sen’in ‘anadilinde eğitim’ derken Kürt yurttaşlarımızın Kürtçe eğitim görmesi gerektiği gibi yaklaşımı olduğunu da göz önüne alacak olursak, araştırmanın ortaya koyduğu veriler daha da anlam kazanmaktadır. Çünkü böyle durumlarda, istenildiği kadar nesnel olmak için çaba gösterilse de sonuç olarak araştırmayı yapan, kendi görüşüne dayanak olacak veriler bulmaya çalışacaktır. Bu amaç, ister istemez araştırmayı yönlendirecektir.
İkamet ettiği yere göre “Anadiliniz nedir?” sorusuna alınan cevapların gösterdiği sonuçlar aşağıdadır:
Bu tabloda çarpıcı olan Güneydoğu Anadolu’ya ilişkin rakamlardır. Anket çalışması Güneydoğu’da Diyarbakır, Gaziantep, Mardin ve Van illerinde yapılmıştır. Ankete katılanların yüzde 58.1’inin anadili Türkçedir. Bunlardan yüzde 5.7’sinin ana-babalarının anadili daha farklı olduğu (Kürtçe, Arapça, Zazaca) halde, kendilerinin anadili Türkçedir.
Çoğunluk Kürt yurttaşlarımız
Buna karşılık anadili Kürtçe olanların oranı ise yüzde 31.4’tür. Anadili Türkçe olanların neredeyse yarısı. Güneydoğu’da anadili yüzde 5.7 kadar Zazaca olan yurttaşları ayrı tutuyoruz. Çünkü Kürtçe ve Zazaca iki farklı dildir.
Demek ki Güneydoğu’da bile Türkçe, yurttaşlarımızın büyük çoğunluğunun anadilidir.
Aynı tablo, doğum yerine göre yapılan anadili araştırmasında da karşımıza çıkmaktadır.
Güneydoğu’da, doğum yerine göre anadili Türkçe olanların oranı doğal olarak daha düşüktür ama yinede yüzde 51 gibi çoğunluğu oluşturan yüksek bir rakamdır. Tartıştığımız konu açısından üzerinde durulması gereken önemli bir veri de ana-babalarının dili farklı olduğu halde kendi anadilleri Türkçe olan yurttaşların durumudur.
Anadil Kürtçeden Türkçeye dönüyor
Bir kuşaktan diğer kuşağa geçerken, Türkiye’de, anadili Türkçeden başka bir dil olan yurttaşlarımızın yüzde 17’sinin anadili değişmektedir. Bu çok yüksek bir orandır. Anadilin Kürtçeden Türkçeye dönmesi, Güneydoğu’daki yurttaşlar açısından da söz konusudur.
Son 20 yılda zorla asimilasyonun esas olarak devreden çıktığını düşünürsek; eğitimin, piyasanın ve ülkede iletişimin dilinin Türkçe olmasının; yurttaşları Türkçe öğrenmeye, Türkçeyi kullanmaya yönlendirdiğini söyleyebiliriz.
Kuşaktan kuşağa toplumumuzun “anadil” konusunda hızla Türkçeye doğru evrildiğini gösteren rakamları Eğitim-Sen’in araştırmasından verelim:
“Baba, anne, kendi ve eşinizin anadili nedir? Sorusuna;
1- “Baba anadili için yüzde 80.0,
“Ana anadili için yüzde 79.8,
“Kendi anadili için yüzde 83.1 oranında sadece “Türkçe” yanıtı veriliyor.
“Bir başka deyişle görüşülen kişilerin yüzde 20.4’ünün ebeveynlerinden en az birinin Türkçe dışında bir ana dili bulunuyor. Bu oran, araştırmaya katılanların kendileri için yüzde 16.9’a düşüyor”
Türkçeye yönelişte çocukların rolü büyük
Daha da çarpıcı olan Türkçeye yönelişin, araştırmaya katılanların çocukları sözkonusu olduğu zaman daha da büyümesidir. Bu çarpıcı sonucu gösteren araştırma verileri şöyledir:
“Türkçe dışında başka bir anadiline sahip olanlar iletişiminde;
2- “Anne ve babayla yüzde 72 oranında ‘çoğu zaman’ veya ‘her zaman’ anadili kullanırken
“Eşle yüzde 49.5
“Çocuklarla yüzde 27.5 oranında anadili kullanılıyor.”
Anadili kullanımında her bir kuşakta yüzde 27’lik azalma olmuş ve yüzde 72’si annesiyle anadilinde konuşurken, ancak yüzde 27’si çocuklarıyla anadilinde konuşmaktadır.
Böyle bir tablonun ortaya çıkmasının temelinde Türkçenin, Kürt yurttaşlarımızın çoğunluğu açısından anadili haline gelmesi gerçeği vardır.
Türkçeye olan yönelimin, çeşitli diller açısından hangi oranda gerçekleştiğine bakacak olursak;
“Anne veya babadan birinin anadili;
3- “Kürtçe olan 97 kişiden 83’ü aynı anadilini sürdürebiliyor. (Yüzde 14.43 kayıp)
“Zazaca olan 33 kişiden 25’i aynı anadilini sürdürebiliyor. (yüzde 24.23 kayıp)
“Arapça olan 19 kişiden 16’sı aynı anadili sürdürebiliyorlar. (yüzde 15.79 kayıp)
“Balkan+Kafkas dillerinden biri olan 13 kişiden sekizi aynı anadili sürdürebiliyor. (yüzde 38.46 kayıp)”
Son 20-30 yıllık dönemde dünya ölçeğinde etnik milliyetçilikler, hatta mikro milliyetçilikler gelişmiş; Türkiye’de de buna bağlı olarak ulusal devlet dağılma, ulusal birlik ise çözülme yönünde gelişme göstermiştir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkçenin, Türkiye’de yaşayan tüm yurttaşlar açısından çok daha yaygın oranda kullanılması, dönemsel dalgalanmaların ötesinde tarihsel gelişmeye uygundur ve toplumumuzun tümünü kucaklayan temel dinamiğin ne yönde işlediğini göstermektedir.
Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/index.php?option=com_content&view=article&id=9773:anadil-hzla-tuerkceye-doenueyor&catid=35:joomla&Itemid=95
Kaynak: http://www.aydinlikgazete.com/index.php?option=com_content&view=article&id=9773:anadil-hzla-tuerkceye-doenueyor&catid=35:joomla&Itemid=95
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yazı ile ilgili görüşlerinizi benimle paylaşın.